Ey gözlerinde yıldızlar kayan çocuk!
Zifiri karanlıklar içinden uzattığın elini göremedik, affet…
Siyah renkli dumanlar, sararken gökyüzünü
Sen de göremedin değil mi
Vurulan kuşlarının,babanla birlikte, nereye uçtuklarını…
Tekerleği kırılmış oyuncak kamyonunun kasasında mı hayallerin?
Yoksa, sapanındaki taşa mı yükledin geleceğini?
Hangi el söküp çıkarabilir bu saatten sonra,
Ablanın , ciğerine batan acı çığlıklarını…
Hangi diyarlardan esip gelen rayihalar, merhem olur yarana?
Kan kırmızısı yaşamların kıyısında akıp giderken hayatın
Gözlerin düşüyor, dikenli tellerin en dikenli noktasına
Bizim gölgelerimiz ise, titreyen mum alevlerinde tutsak.
Biz, havai fişekler patlatırken, rengarenk,
Bomba sesleriyle bölünüyor senin uykuların…
Annen gözyaşlarını siliyor örtüsüne
Öldürücü çaresizlik diz boyu.
Ey rüyalarına siyah hüzünler düşen çocuk!
Biz, hevesin binbir rengine müptela hayatlarımızda
Yüreklerimizde binbir arzuyla
Kumlara çiziyoruz tul-u emellerimizi
Şımarık zengin çocuklarının oynaştığı bu vahşi çağda
Koruyamadık kendimizi, onlar gibi mi olduk?
Kardeşliğimizi yitirdik bir cemre zamanı, çocuk!
Varlığımızı dayanaksız bıraktık.
Tuğlaları düştü tek tek binamızın.
Kalbinde yarası kanayanlar bir bir gittiler uzaklara
Bizim payımıza ise , çölde tuz yemek düştü.
Mumdan küçük gemilerimiz vardı
Ateş denizinde eriyip gittiler, dualarımız gibi.
Ey baharında eylülü yaşayan çocuk!
Biz Karun saraylarında izlerken olup biteni
Sen dublörsüz oynuyorsun filmin son karesini…
Zifiri karanlıklar içinden uzattığın elini göremedik, affet…
Siyah renkli dumanlar, sararken gökyüzünü
Sen de göremedin değil mi
Vurulan kuşlarının,babanla birlikte, nereye uçtuklarını…
Tekerleği kırılmış oyuncak kamyonunun kasasında mı hayallerin?
Yoksa, sapanındaki taşa mı yükledin geleceğini?
Hangi el söküp çıkarabilir bu saatten sonra,
Ablanın , ciğerine batan acı çığlıklarını…
Hangi diyarlardan esip gelen rayihalar, merhem olur yarana?
Kan kırmızısı yaşamların kıyısında akıp giderken hayatın
Gözlerin düşüyor, dikenli tellerin en dikenli noktasına
Bizim gölgelerimiz ise, titreyen mum alevlerinde tutsak.
Biz, havai fişekler patlatırken, rengarenk,
Bomba sesleriyle bölünüyor senin uykuların…
Annen gözyaşlarını siliyor örtüsüne
Öldürücü çaresizlik diz boyu.
Ey rüyalarına siyah hüzünler düşen çocuk!
Biz, hevesin binbir rengine müptela hayatlarımızda
Yüreklerimizde binbir arzuyla
Kumlara çiziyoruz tul-u emellerimizi
Şımarık zengin çocuklarının oynaştığı bu vahşi çağda
Koruyamadık kendimizi, onlar gibi mi olduk?
Kardeşliğimizi yitirdik bir cemre zamanı, çocuk!
Varlığımızı dayanaksız bıraktık.
Tuğlaları düştü tek tek binamızın.
Kalbinde yarası kanayanlar bir bir gittiler uzaklara
Bizim payımıza ise , çölde tuz yemek düştü.
Mumdan küçük gemilerimiz vardı
Ateş denizinde eriyip gittiler, dualarımız gibi.
Ey baharında eylülü yaşayan çocuk!
Biz Karun saraylarında izlerken olup biteni
Sen dublörsüz oynuyorsun filmin son karesini…
Paz Mart 08, 2009 11:14 pm tarafından OKYANUSUN KALBİİ
» Her gün bir hadis
Çarş. Ocak 21, 2009 11:36 am tarafından cemile
» ÖNCE KARŞINDAKİ İNSANA SAYGI VE SEVGİDUYACAKSINKİ SAYGI VE SEVGİ GÖRESİN ....BUNAD GÜZEL AHLAKTAN ,HOŞGÖRÜ,ANLAYIŞ,DAYANIŞMA GÜVEN ,SAYGI VE SEVGİDEN GEÇER...KULUN TAKTİRİNİ KAZANMAK ...RABBİMİN TAKTİRİNİ KAZANMAKTIR .....?
Ptsi Ocak 12, 2009 9:07 am tarafından efem
» MORALİN NİYE BOZUK?
C.tesi Ocak 10, 2009 11:57 pm tarafından Ravza
» Ey Kanlı Mescid-i Aksa!
Paz Ocak 04, 2009 10:55 pm tarafından OKYANUSUN KALBİİ
» FİLİSTİNE DUA
Paz Ocak 04, 2009 10:36 pm tarafından OKYANUSUN KALBİİ
» FİLİSTİNLİ ÇOCUK
Paz Ocak 04, 2009 10:22 pm tarafından OKYANUSUN KALBİİ
» Her gün bir ayet
Paz Ara. 21, 2008 11:42 am tarafından peri
» ŞÜKRETMEK
Cuma Ara. 19, 2008 6:20 pm tarafından peri